"Içimizdeki Seytan", Sabahattin Ali'nin 1940 yilinda yayimladigi bir romandir. Roman, Macide ve Ömer isimli iki önemli karakterin askini içerir. Eserde kisilerin iç konusmalari ve kendileri ile hesaplasmalari yaygin olarak kullanilmis, bu yolla duygu ve hisler çok basarili bir sekilde anlatilmistir. Ömer'in sürekli kendini sorgulamasi, olaylara çözüm üretmek istemesi ve basarisiz olmasi göze çarpan hususlardandir. Ömer bu sikintilari içindeki seytandan kaynaklandigina kanaat getiriyor. Bu romaninda, Sabahattin Ali toplumsal gündemin kisilikler üzerindeki baskisini ve güçsüz insanin "kapana kisilmisligini" etkileyici bir biçimde anlatiyor:
"Ögleden evvel saat on birde Kadiköy'den Köprü'ye hareket eden vapurun güvertesinde iki genç yan yana oturmus konusuyorlardi. Deniz tarafinda bulunani sismanca, açik kumral saçli, beyaz yüzlü bir delikanli idi. Baga bir gözlügün altinda daima yari kapali gibi duran ve esya üzerinde agir agir dolasan kahverengi miyop gözlerini vakit vakit arkadasina ve solda, günesin ziyasi altinda uzanan denize çeviriyordu. Düz ve biraz uzunca saçlari, arkaya atilmis olan sapkasinin altindan dökülerek sag kasini ve gözkapaginin bir kismini Örtüyordu. Çok çabuk konusuyor ve söz söylerken dudaklari hafifçe büzülerek agzi güzel bir sekil aliyordu."